Cay Ocagi Cay Makinasi Su Sebili Satisi 0212 2370749 - Serbetlik Ayranlik Endustriyel Mutfak Proje Sanayi Mutfagi Kurma Paslanmaz Celik Urunler Bulasik Makinasi Cay Kazani 0212 2370759

İşitme Yetersizliğinin Sebepleri Duyma Eksikliğinin Nedenleri

İŞİTME YETERSİZLİĞİNİN NEDENLERİ NELERDİR?

İşitme engeli vakalarının %95’inin doğum öncesinde, doğumda veya çocuk dili kazanmadan önce, %5’inin ise çocuk dili kazandıktan sonra oluştuğu bilinmektedir.

İşitme engelinin nedenlerini doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası olarak sınıflandırabiliriz.

  Doğum Öncesi Nedenler:

· Hamilelik döneminde annenin geçirdiği enfeksiyon veya hastalık (özellikle kızamıkcık, kabakulak, sarılık …)
· Hamilelik döneminde annenin röntgen çektirmesi
· Hamilelik döneminde annenin ototoksik ilaç ve alkol kullanımı
· Hamilelik döneminde geçirilen kazalar
· Kan uyuşmazlığı
· Genetik faktörler
· Akraba evliliği
 
  Doğum Anı Nedenleri

· Doğum sırasında meydana gelen komplikasyonlar (kordon dolanması, oksijensiz kalma …)
· Düşük doğum ağırlığı
· Erken doğum
· Bebekte kan değişimini gerektiren sarılık
· Doğum sırasında baş, boyun ve kulakta görülen zedelenme

   Doğum Sonrası Nedenler:

· Orta veya iç kulak yapılarında zedelenme
· Çocukluk hastalıkları (havale, menenjit, kızamıkcık, kızıl…)
· 3 aydan fazla süren kronik orta kulak iltihabı (otit)
· Çocukluk yaralanmaları (kafatası kırıkları, çatlakları, baş veya kulaklara şiddetli darbe, çok yüksek sese maruz kalma ve zarar verecek şekilde kulağa sokulan cisimler)

Bunlara rağmen işitme yetersizliğinin nedeninin bilinemediği durumlar da vardır.

İşitmenin gerçekleşebilmesi için;

a) Sesin olması,
b) Sesin kulağa ulaşması,
c) O sesin insan kulağının alabileceği frekans ve şiddet  sınırları içinde olması,
d) Sesin kulaktaki dış, orta ve iç bölümleri aşması,
e) Sesin işitme merkezine ulaşması ve merkezce algılanması gerekmektedir.
 
Bu işlevlerden birinin aksaması işitme yetersizliğini ortaya çıkarabilmektedir.

Kulak Kiri Nedir Temizlenmeli mi Faydaları Zararları İşlevi Nelerdir

Yaygın kanının aksine; kulak kiri kulak akıntısı kulağımız için bir pislik değildir, hatta tam tersine kulağımızın sağlığı için gerekli olan kulağımızın içerisini temizleyen, kulak kanalını yağlayan, nemli tutan, yabancı cisim, toz, tanecik hatta küçük sinek ve böceklerin kulağımızın içlerine ilerlemisini durduran faydalı bir oluşumdur. 

Peki Kulak kiri temizlenmeli mi?

Kulak kiri dış kulak kanalının dışarıya yakın kısmında salgılanır ve normal bir oluşumdur. Kulak cildi üzerinde su geçirmez bir örtü oluşturan kulak kirinin yeterince salgılanmaması, kanal cildinde kurumaya ve kaşıntılı kulak hastalıklarına yol açabilir. Kulak çoğu zaman kendi kendini temizler. Kanalda biriken salgı daima dışarı doğru hareket etme eğilimdedir, bu nedenle normal şartlarda kulak temizlenmemelidir.
Pamuklu çubuklarla veya başka bir cisimle temizleme ya da kaşıma hamleleri, kulak kirinin zara doğru itilerek kanalda birikmesine yol açar. Bu nedenle bilinçsizce yapacağımız kulak temizliklerini kulak sağlığımız için yaptığımızı düşünmemize rağmen tam tersine kulak sağlığımız için zararlı bir olay haline getirebiliriz. Ayrıca kulak kanal derisi ve kulak zarı çok narin yapılardır; kolaylıkla yaralanabilirler.

Kulağınızı banyodan, yüzmeden sonra ıslak bırakmamanız, hafifçe kurulayarak bırakmanız kulak sağlığınız açısından yeterli olacaktır.

Kulağımızın Anatomik Yapısı Dış Kulak Orta Kulak İç Kulak Nedir

Dış kulak, kulak kepçesi, dış kulak kanalı ve kulak zarı olmak üzere üç kısımdan oluşur. Kulak kepçesi kıkırdak bir yapıdan oluşur ve havada yayılan titreşimleri toplayarak dış kulak kanalına iletmek ve ayrıca sesin yönünün belirlenmesine yardımcı olmak görevini gerçekleştirir. Dış kulak kanalı, bir kalem çapında, hafif eğimli bir kanaldır. Ses titreşimlerini tınlatarak ve gelen sesi bir miktar güçlendirerek kulak zarını titreştirir. Bu şekilde ses titreşimleri orta kulağa iletilir. Kulak kanalının iç kulağa yakın kısımlarında kulağı dış etkilerden koruyacak tüycükler ve bu tüycüklerin dibinde de kulak sıvısı  salgılayan bezler vardır. Salgılanan bu kulak sıvısı kanalın ve kulak zarının kurumasını önler. Kulak zarı ise, dış kulak kanalında ses dalgalarının oluşturduğu basınç değişikliği ile titreşerek, orta kulaktaki kemikcikleri harekete geçirir.

Orta kulak, kulak zarı ile başlar ve oval pencere ile sona erer. Kulak zarı ve iç kulak arasında mekanik bir iletim sağlar. Orta kulağın dış kulak ve boğaz ile bağlantısı vardır. Burada mekanik iletimi çekiç, örs, üzengi adı verilen kemikler sağlar. Orta kulak, dış kulaktan iç kulağa giden akustik enerjinin miktarını çoğaltmak ve iç kulağı aşırı yüksek seslerden korumak görevini gerçekleştirir. Ayrıca burada bulunan, burun ve boğaz boşluğuna açılan, orta kulağın dışarıdaki hava ile bağlantısını sağlayan östaki borusu ise dış ve orta kulak arasındaki basıncın dengelenmesini sağlar.

İç kulak, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Temel olarak iki sistemden oluşur. Vestibüler sistem, denge olayı ile ilgili sistemdir. Koklear sistem ise ses titreşimlerinin sinir uyaranlarına dönüştüğü yerdir. Orta kulaktaki son kemikcik oval pencere adlı zarı titreştirir ve bu titreşimle koklea (salyangoz) içindeki koyu kıvamlı sıvı harekete geçerek sinir uçlarını uyarır. Kulağın en hassas kısmı olan ve binlerce tüylü hücreden oluşan bu bölgenin farklı yerleri farklı frekanslardaki seslere karşı duyarlıdır. Kokleadaki sinir uçlarının uyarımıyla ses beyne iletilir.

Kulaklarımızdaki Her türlü istenmeyen oluşum; mantarlar kabuklanmalar deri problemleri estetik sorunlar duyma eksikliği hastalıkları tedavileri doktorları klinik merkezleri